
Miamo Nick'in Hikayesi
Miamo'nun Hikayesi
Bir pazar akşamı, Eskişehir'in serin havasında piknik yaparken yanımıza sevimli bir kedi yavrusu
geldi. Kucağıma oturup montumun içine sıcacık yerleşti. O zamandan beri kedi sahiplenme isteğim
bir hayli artmıştı, ancak ailemin buna pek sıcak bakmadığını biliyordum.
Annem, montumun içindeki kedi yavrusunu görünce onu sahiplenmeyi arzuladı. Önce bunun bir şaka
olduğunu düşündüm, ama gerçekten istiyordu. Babamı zor ikna etmemiz gerekti, ama sonunda kediyi
sahiplendik. Artık babam eve gelince ilk olarak kediye sesleniyordu. Kedinin garip miyavlaması
ve ağzından kötü bir koku gelmesi biraz endişe vericiydi.
Veterinere götürdüğümüzde, boğazının kötü durumda olduğunu öğrendik, ama neyse ki ilaçlar ve
aşılar etkili oldu. Ancak hala garip bir şekilde miyavlıyor, daha doğrusu "vik" diye ses
çıkarıyordu. Bu yüzden ona Mia adını verdik. Sürekli evin içinde "Miamo, neredesin?" diye
seslenen Annem, beni de "Miamo" olarak çağırmaya başladı ve ben de bu takma adı benimsemeye
karar verdim.